13.9.09

"hayat, düşünceleri tutan bir hapishanedir." o.atay (tutunamayanlar)

olric ile sayıklamalar II.

- güneşli günler efendimiz.
- yağmur yağacak gibi, olric!
- ...
- bugün ne istiyorsun?
- hiç. sizi izlemek bile yetiyor, efendimiz.
- anlat bakalım.
- neyi efendimiz? neyi anlatmalıyım?
- kaybettiklerini anlat, yitirdiklerini, olric.
- üzülüyorum, efendimiz. özlüyorum.
- en çok neyi özlüyorsun, olric?
- sizinle sohbet etmeyi, efendimiz.
- daha başka?
- sizi efendimiz. ben yalnızca sizi özlüyorum.
- kendine daha ciddi nedenler bulmalısın olric. ben zaten buradayım! istediğin ve aradığın şeyi özleyebilirsin; elindeki ve bulduğun şeyi değil!
- yine de özlüyorum efendimiz. endişelerim var.
- ....
- ....
- sus artık!
- peki, efendimiz.
- yok, susma! konuş, konuşalım. yitirdiklerimize ne kadar çok üzülüyoruz, değil mi olric? değer yargılarımız değişiveriyor aniden. yitirince kıymete biniyor her şey. (...)
- yitirdiklerinize mi ağlıyorsunuz, efendimiz?
- (...) ağlamıyorum olric!
- peki...
- şu ağacın altındakiler nedir, efendimiz?
- ağacını terkeden meyveler, olric. ağacından sıkılan meyveler.
- ağacından bıkan meyve olur mu hiç, efendimiz?
- bıkmışlar işte! hem, her şeyin bir ö m r ü var. biliyorsun. bir yere kadar...
- ...
- susarsın öyle işte.
- yağmur yağıyor, efendimiz. güneşli günler gelecek demektir.
- güneşli gün içre eksik şeyler de olacak, biliyorsun değil mi? biraz eksik devam edeceğiz artık. biraz yarım. sonra biz de...

(uzunca bir sessizlik ve yağmur diner...)

- olric... orada mısın?
- buradayım, efendimiz. tam yanıbaşınızda.
- gidelim, olric.
-....
-....
- gidelim, efendimiz.

No comments:

"ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?"